LYKKE DÜNYANIN EN MUTLU İNSANLARININ SIRLARI

Neye tutunuyoruz Sam?

Bu dünya da iyiliğin de olduğuna Bay Frodo ve bunun için savaşmaya değer.(8) Tolkien gibi Hemingway de bu dünyanın iyi bir yer olduğunu ve uğrunda savaşmaya değer yazmıştır. Bu kitabın da amacı bu mutluluğun peşine düşmek ve bu dünyada gerçekten var olan iyiyi bulup onun yayılmasına yardım etmek ve gün yüzüne çıkarmak. Kitabın yazarı Meik Wiking, Danimarka'da bulunan Mutluluk Araştırmaları Enstitüsü'nün Ceo'su mutluluğu ölçüp anlayıp üretiyor enstitüde insan mutluluğun nedenlerini ve etkilerini keşfediyor ve dünyanın dört bir yanında ki insanların hayat kalitesini iyileştirmek için çaba harcıyor.

Kopenhag da öğleden sonra saat dört. İnsanlar çocuklarını almak için ofislerinde çıktığınsa sokaklar bisikletlerle doluyor.(14) Elli iki haftalık ücretli ebeveynlik izinlerini paylaşan bir çift, su kıyısın da yürüyüş yapıyor. Bir grup öğrenci körfezde ki temiz suda rahat çünkü üniversitelerin ücretsiz olması bir yana her öğrenci devletten her ay 590 € (vergi sonrası) alıyor, yüzüyor. Danimarka da her şey saat gibi işliyor benim en çok ilgimi çeken kısmı ise bir tren 5 dakika gecikti diye yolcuların her birine telafi olarak başbakandan bir özür mektubu ve kendi seçtikleri bir tasarım sandalye hediye etmiş. Son on yıldır böyle manşetler sayesinde Danimarka’yı bir tür ütopya olarak hayal etmek kolay olabilir. Bisikletle tek başına ve güven içinde okula giden 7 yaşında ki çocuklar ve gözetimsiz, hiç endişelenmeden kafelerin önünde pusetlerin de uyumaya bırakılan ebeveynler ve daha nicesi. Dünya mutluluk raporların’ da dünyanın en mutlu ülkeleri arasında yer alması hiçte şaşırtıcı değil. Danimarka dünyanın en mutlu ülkeleri listelerinde genellikle en tepede olabilir ama bu sıralamaların üstüne kurulduğunu anlamak çok önemli. Örneğin en son dünya mutluluk rapor un’da Danimarkalıların raporladığı mutluluk ortalaması 10 üzerinden 7,52’ti yani bu ayrıca Danimarka devletinde bazı şeyler son derece iyi giderken diğerlerinin çürümüş olduğunu gösteriyor. Dünya mutluluk raporuna baktığımız zaman en mutlu ve en mutsuz ülkeleri arasında dört puanlık bir fark görüyoruz buda birlik, para, sağlık, özgürlük, güven ve iyilik ve bunlarda mutluluk haritasının parçalarıdır.

Mutluluk için çaba sarf etmemiz gerektiğini yani mutluluğun gelip bizi bulmasını değil de bizim mutluluğu bulmamız gerektiğini anlatıyor. Öncelikle mutluluk kavramının ne demek olduğunu bilmemiz gerektiğini, bizi mutlu edecek ritüelleri hayatımıza dahil etmemizi anlatıyor. Mesela Fransızlar gibi yemek yememizi, mumlar yakarak uzun sürede sohbet ederek yememiz gerektiğini, fazla hırstan uzak durmamız gerektiğini anı biriktirmeyi, güvenmeyi, sevdiklerimize zaman ayırmayı, empati yapmamız tavsiye ediyor.

Mutlu hissettiğiniz bir zaman ya da dozu biraz düşürmekten korkmayın iyi hissettiğiniz, güldüğünüz veya gülümsediğiniz bir zamanı düşünün. O anıyı aklınıza getirin ve durumun detaylarına takılın. (64) Hollandalılar gibi komşular gününü kutlayın, onlarla konuşmak için çaba harcamayı, onlarla kahve içmeyi, onlarla karşılaştığımızda ayaküstü sohbet etmemiz gerektiğini tavsiye ediyor. Arkadaşlarımızı ve ailemizi hafta boyunca teknolojisiz zaman dilimi yaratmaya ikna edip, telefondan uzak durmaya yani dijital detoks yapmaya özen göstermemizi tavsiye ediyor. Amaca giden yolun tadını çıkarmaya zaman ayırırken hedefe ulaşmanın tamamen tatmin edici olmadığından bahsediyor. Bir şeyler değil anı ve tecrübe satın almamız gerektiğini söylüyor. Kısacası bir şehir zengin olduğunda değil, insanları mutlu olduğunda başarılıdır.(140) Bisiklete binilebilir ve yürünebilir bir şehir yaratmak insanın itibarına saygı duymaktır. İnsanlara zengin olduğu için değil insan oldukları için önemlisiniz diyoruz. insanlara özel hissettirdiğimizde onlarda öyle davranıyor . Nasıl kuşların uçmaya ihtiyacı varsa bizim de yürümeye ihtiyacımız var. Halka açık alanlar yaratmak bize sadece daha eşit değil, aynı zamanda daha mutlu bir toplum yolunu açmaktadır. Danimarkalıların bisiklet aşkı da bunun kısmen günlük ruh halimize etkisinden kaynaklanıyor. Araba kullanmak yerine yürümenin ve bisiklete binmenin sağladığı egzersiz bir yana, araştırmaların da hem bisiklete binmenin hem yürümenin bizi araba kullanmaktan daha iyi bir ruh haline soktuğunu gösteriyormuş.

Lykke de klişe bir şekilde "şunu yapın  bunu yapın" demek yerine Danimarka'nın neden en mutlu ülkelerden olduğunu nedenlerle ve diğer ülkelerdeki durumları da istatistiklerle anlatılıyor.

Kitap bizlere kendimizi mutlu hissetmek için yapabileceğimiz ufak mutluluk tüyoları da veriyor ki bu çok basit, hepimizin gündelik hayatımıza sığdırabileceğimiz şeyler fakat dijital detoks için pek aynı şeyi söyleyemiyorum çünkü telefonlar bizi kendine kilitlemiş halde ve her şey artık teknoloji içerisinde olduğu için çok üzülerek söylüyorum ki sürekli elimizin altında tabi ki sosyal medya hesapları da buna katkı sağlıyor.

Mutluluğu paraya ya da herhangi bir duruma bağdaştırmayan yazar kendi araştırmalarından yola çıkarak bizlere mutlu olma yollarından bahsediyor ve benim en çok hayranlık duyduğum kısmı ise Danimarkalıların iş ile özel yaşamı kusursuz bir şekilde dengede tutmaları, ücretsiz iyi eğitim sunmaları, trenlerinin her zaman vaktinde kalkması bir yana, evlerde tüm dünyaya kıyasla daha fazla mum yakılması da beni oldukça şaşırttı ve etkiledi. Kendisine , yaşam standartlarına hayranlık duyduğum ve özendiğim bir yer oldu. Kitap, genel kültür açısından güzel bilgiler vermesinin yanı sıra içindeki harika fotoğraflarla da insanı derinden etkiliyor ve ben fotoğrafların hayal gücümüz için de oldukça etkili oluğunu düşünüyorum okuyup resimlere baktıkça kendimi orada düşlemek istediğim bir kitaptı.